Dünyanın en güzel 7 kütüphanesi

Kütüphaneler, dünyanın çeşitli bölgelerinde bulunan, tarihi gotik ve barok mimari özellikleri olan veya çağdaş minimal tasarımlara sahip olan yapılardır. Bu kütüphaneler, ziyaret edilebilecek ilginç rotalardır ve tarihi yapıtların yanı sıra, güzel mimari özellikleri de bulunmaktadır. Kütüphaneler, kentin gürültüsünden uzaklaşmak ve huzur bulmak için uygun ortamlardır ve aynı zamanda, yüzyıllar öncesine dönük bir atmosfer yaratabilmektedir. Bu nedenle, bir sonraki keşif rotanız için harika duraklar olabilirler.

Admont Abbey Kütüphanesi, Avusturya’da bulunan bir manastırın kütüphanesidir ve tavan freskleriyle dikkat çeken duvar işlemeleriyle dünyanın en hoş kütüphanelerinden biri olma özelliğine sahiptir. Bu kütüphane, altın, beyaz, pembe ve mavi renklerin eşsiz bir ahenk oluşturduğu duvarlar ve her bakışta yeni ayrıntıları keşfedilebilecek kitaplık işlemeleriyle dikkat çekmektedir. Admont Abbey, dünyanın en büyük manastır kitaplığını barındıran yapıdır ve aynı zamanda geniş bir bahçesi, Neptün Çeşmesi, Abbey Kilisesi ve barok tarzında süslenmiş kütüphanesiyle de önemli bir turistik rotadır.

Rampur Raza Kütüphanesi, 1904 yılında konak olarak inşa edilmiş ancak 1950’lerde kütüphane olarak dönüştürülmüştür. Bu kütüphane, Hint-İslam el yazmalarının ve hattat, alimler, şairler ve müzisyenlerin yapıtlarının en değerli örneklerini koleksiyonunda bulundurmaktadır. Kütüphane, Arapça, Farsça, Sanskritçe, Hintçe ve Türkçe olmak üzere 17 binin üzerinde el yazması ve 80 binin üzerinde kitap barındırmaktadır. İslami sınır sanatının örnekleri ve Kur’an-ı Kerim’in ilk çevirisinin el yazması da bu kütüphane’de korunmaktadır.

The Times gazetesi tarafından dünyanın en hoş dördüncü kütüphanesi seçilen Royal Portuguese Cabinet of Reading, adından da anlaşılacağı üzere Portekiz kraliyet ailesine uygun bir şekilde dekore edilmiş büyük bir salona sahiptir. Vitray pencereler, koyu renkli ahşap kemerlerin kesmiş olduğu mavi duvarlar ve tavanın altın sarısı işlemeleri göz kamaştırıcıdır. Bu kütüphane, Brezilya’da bulunmasına rağmen Portekiz ismini almıştır ve bunun nedeni 1837 yılında Brezilya’da yaşayan 43 Portekizli tarafından kendi kültürlerini tanıtmak amacıyla kurulan ve kente kazandırdıkları ilk Portekizli siyasi mülteci derneğidir.

Tarihin en gizemli kütüphanesi, Mısır’ın İskenderiye şehrinde kurulmuş ve yüzyıllar öncesine dayanan bir geçmişe sahiptir. Bu kütüphane, matematik, fizik, tıp ve astronomi gibi alanlarda önemli adımların atıldığı bir yer olmuştur. Dünyanın en büyük arşivi unvanını elinde bulunduran İskenderiye Kütüphanesi, fanatik güçlerin ayaklanması sırasında yıkılmış ve binlerce değerli kitap tarihe gömülmüştür. 2002 yılında, İskenderiye sahil limanında yapılan 7 yıllık bir çalışmanın sonucunda, çağdaş İskenderiye Kütüphanesi inşa edilmiştir. Bu kütüphane, 8 milyon kitap kapasitesine sahip rafları, 3 müze, 4 sanat galerisi ve el yazması onarım laboratuvarını içerir ve aynı zamanda mimarisiyle de ödüller kazanmıştır.

George Peabody Kütüphanesi, Johns Hopkins Üniversitesi’nin öğrencilerinin araştırmaları için kullanılan bir kütüphanedir. 19. yüzyıldan bu yana, kütüphane 300.000’den fazla kitap toplamıştır. Kütüphane, diğer tarihi kütüphanelerin aksine mermer ve dökme demir gibi malzemeler kullanılarak yapılmıştır ve gotik stilin genellikle kasvetli havasına karşın, daha ferah ve aydınlık bir atmosfere sahiptir. Kütüphanenin koleksiyonunda, dünya edebiyatının kültlerinden Don Kişot’un orijinal baskıları da bulunmaktadır.

Stuttgart Kent Kütüphanesi, modern tasarımı ve çağdaş teknolojik özellikleriyle dikkat çeken bir yapıdır. Kütüphane, beyaz duvarları ve tematik alanlarıyla ferah bir atmosfere sahiptir ve ayrıca çocuklar için özel bir bölüm bulunmaktadır. Kütüphanenin içinde bulunan okuma odaları ve çocuk kütüphanesi, çocukların kitap okuma deneyimini zenginleştirirken, araştırma bilgisayarları ve ödünç verilebilen dizüstü bilgisayarlar sayesinde dijital çağa da uyum sağlar. Bu sayede kullanıcılar, e-kitaplar ve e-makaleler gibi dijital kaynakları da kullanabilmektedir.